e-Medrese

Mâlikî Mezhebinin Temel Kaynak Eserleri

09.09.2020

1– el-Muvatta: Hicret diyârı Medîne’nin İmamı Mâlik b. Enes (r.a.) bu eserinde fıkhî mezhebinin istinâd ettiği bâzı merfû, mevkûf ve maktû hadîsleri rivâyet etmekte ve bunlar üzerinden fıkhını ortaya koymaktadır. Muvatta’da İmâm Mâlik’in beyân ettiği fıkhî istinbatlar ve onun ictihadları rivâyetlerden daha fazla yekûn tutmaktadır. O hadîs kitabı olduğu kadar bir fıkıh kitabıdır. Bu itibârla İmâm Mâlik’in Muvatta‘ı rivâyet yönü ağır basan erken döneme âit bir fıkıh eseri olarak görülebilir. Muvatta’ın birçok rivâyeti bulunmaktadır. Bunlardan en meşhûru Yahyâ b. Yahyâ el-Leysî (v.234)’nin rivâyetidir. Üzerine birçok şerh yazılmıştır. En meşhurları:

a-el-İstizkâr fî Şerhi Mezâhibi Ulemâi’l-Emsâr mimmâ Rasemehu’l-İmâm Mâlik fi’l-Muvattai mine’r-Re’y ve’l-Âsâr: Mağribin/Endülüsun Hâfızı Yûsuf b. İbn Abdilberr (v.463/1071)’in muazzam eserlerindendir. Onun fıkıh yönü daha ağarlıklı olan şerhidir. 30 cild olarak basılmıştır.

b-et-Temhîd limâ fi’l-Muvattai mine’l-Me’ânî ve’l-Esânîd: Hâfız İbn Abdilberr’in hadîs/rivâyet yönü ağır basan şerhidir. Hâfız bu şerhi 30 yılda hazırlamıştır. 3 cildi fihrist olmak üzere 26 cildde basılmıştır[1]. İbn Abdilberr daha sonra bu eserini et-Tekassî fi’l-Hadîsi’n-Nebevî ismiyle ihtisâr etmiştir.

c-Tenvîru’l-Mesâlik: İmâm Suyûtî (v.911)’nin bir çok kez basılmış Muvatta‘ şerhidir.

d-Şerhu’l-Muvatta‘: Muhammed b. Abdulbâkî ez-Zürkânî (v.1122)’nin bu şerhi de bir çok kez basılmıştır.

e-Evcezü’l-Mesâlik: Hindistan ulemâsından Muhammed Zekeriyyâ b. Muhammed el-Kandehlevî’ni bu şerhi Dehlî’de 15 cild olarak basılmıştır.

2-el-Müdevvene(tu’l-Kubra): Abdusselâm b. Sa’îd es-Sahnûn/Suhnûn(v.240/854)’un te’lîfidir. Mâlikî mezhebinin en temel fıkıh kaynağıdır. El-Müdevvene’nin aslı el-Esediyye meseleleridir. es-Sahnûn bu meseleleri Esed b. El-Furât’tan öğrenerek yazmış, sonra da kendisi İbnu’l-Kâsım (v.191/806)’a giderek bunları arz etmiştir. İbnu’l-Kâsımda bâzı meselelerin düzeltilmesi ve değiştirilmesi gerektiğini söylemiştir. Sahnûn bunlara İmâm Mâlik’in talebelerinden İbn Vehb ve Eşheb’den öğrendiği bâzı meseleleri de eklemiş ve kimi meseleleri kendi rivâyet etmiş olduğu hadîs ve âsâr ile delillendirmiştir. Yaklaşık olarak 4 bin hadis, 36 bin sahâbe kavli ile birlikte İmâm Mâlik’in 40.000 içtihâdını ihtivâ ettiği ifâde edilmektedir.

3- el-Esediyye: İmâm Mâlik’in talebesi, Muvatta‘ın râvîsi, Sakılıyye adası fâtihi Ebû Abdullah Esed b. el-Furât el-Harrânî el-Mağribî (v.213/828)’nin te’lîfidir.

Te’lif edilme kıssası: Esed b. Furât şöyle anlatıyor: “Mâlik’in talebelerinden İbnu’l-Kâsım ve diğerleri benden ona soru sormamı istiyorlardı; o, soruma cevap verince bana: ‘O’na de ki: ‘Eğer/Ya şöyle olursa (ne dersin)?’ diyorlardı.  Ben de bunu yapıyordum. Bir gün Mâlik (r.a.) bana dayanamayıp kızdı: ‘Bu peşpeşe zincirin halkaları (gibi sorular da nedir?), eğer bunu istiyorsan Irak’a gitmelisin’ dedi.” Bunun üzerine hocasının tavsiyesine uyan Esed b. Furât Irak’a giderek İmâm Ebû Yûsûf ve Muhammed’den rivâyette bulunmuş ve uzun süre İmâm Muhammed’in yanında kalarak onlardan İmâm Ebû Hanîfe’nin fıkhını öğrenmiştir. İmâm Muhammed bu esnâda nafakası biten azimli talebesi Esed b. Furat’a, devlet erkânının 10.000 dirhem vermesini sağlamıştır. Irak’tan döndükten sonra İmâm Mâlik’in talebesi Abdullah b. Vehb’e Ebû Hanîfe’den yazdığı kitapları göstermiş ve aynı meseleleri İmâm Mâlik’in mezhebine göre cevaplandırmasını istemiş, İbn Vehb ise bunu kabul etmemiştir. Aynı teklifi İbnu’l-Kâsım’a sunmuş, o da bu meselelere İmâm Mâlik’in –kendisinden ezberlediği- görüşleriyle yâhut onun tâkip ettiği yöntemi/kavâidi esas alarak cevaplandırmıştır. Bu meselelere el-Esediyye denmektedir. İşte es-Sahnûn bu meseleleri Esed b. El-Furât’tan öğrenerek yazmış, sonra da kendisi İbnu’l-Kâsım’a giderek bunları arz etmiştir. İbnu’l-Kâsım bâzı meselelerin düzeltilmesi ve değiştirilmesi gerektiğini söylemiştir. İbnu’l-Furât’a da meselelerini Sahnûn’un nüshasıyla karşılaştıması için yazmıştır. O ise buna râzı olmamıştır. Bu tavrı İbnu’l-Kâsım’a ulaşınca elem duymuş ve ‘Allâhım, onun Esediyye’sini bereketli kılma’ diye beddua etmiştir. İbnu’l-Kâsım’ın bu bedduâsı sebebiyle el-Esediyye’nin mezhebde itibar görmediği ve yayılmayıp kaybolduğu söylenmektedir.

4-el-Vâdıha: Abdulmelik b. Habîb (v.238)’in bu eseri el-Müdevvene’den sonra mezhebin ikinci temel mu’teber kaynağı kabul edilir.

5-el-Utbiyye: Muhammed b. Abdulazîz el-Utbî el-Kurtubî (v.255)’ye âittir. İbn Hazm’ın Büstânu’l-Muhaddisîn’de belirttiğine göre Afrika’daki ilim ehli katında (el-Vâdıha üzerine yazılmış) el-Müstahrece diye anılır.

5- el-Mevvâziyye: İbnu’l-Mevvâz diye meşhûr Muhammed b. İbrâhim b. Ziyâd el-İskenderî (v.269)’nin te’lîfidir. Hâfız el-Kâbisî (v.403) bu eseri mezhebin diğer temel kaynaklarına tercîh etmektedir. İbnu’l-Mevvâz bu eserinde diğerlerinden farklı olarak mezhebin usûlü/genel kâideleri üzerine furû‘ meseleleri binâ etmeyi hedeflemiştir.

6-el-Mebsût: Kâdî İsmâîl b. İshâk (v.282) bu eseri Mâlikî mezhebini Bağdâd kolunun uslûbunu yansıtmaktadır. Müellifi mezehebde müctehid imamlardan sayılır. Eseri bildiğimiz kadarıyla günümüze ulaşmamıştır.

7-el-Müntehab:  Muhammed b. Yahyâ b. Ömer b. Lübâbe el-Kurtubî (v.314)’nin eseridir. İbn Hazm bu eserin, mezhebin rivâyetlerini bir araya getirme, aralarını te’lîf etme ve kapalı meseleleri açıklama bakımından en seçkin kitabı olduğunu ifâde etmektedir.

8- er-Risâle: İbn Ebi’z-Zeyd el-Kayravânî (v.386/996)’nin bu eseri, biraz sonra özel olarak ele alınıp tanıtılacaktır.

9- en-Nevâdir ve’z-Ziyâdât al âmâ fi’l-Müdevveneti min ğayrihâ mine’l-Ümmehât min Mesâili Mâlik ve Ashâb: Yine İbn Ebî Zeyd’e âit olan bu eser, İmâm Mâlik’in ictihadlarının ve Mâlikî mezhebinin birincil temel kaynağı kabul edilen el-Müdevvene’de bulunmayıp, ondan sonra gelen diğer temel kaynaklarda[2] geçen meseleleri kendisinde toplamıştır. Buna ilâveten eserde, İmâm Mâlik’inin talebelerinin tedvin ettiği ve ilk metinlere kaynaklık eden küçüklü-büyüklü birçok derlemeye de atıfta bulunulmuştur. Ayrıca İbn Ebî Zeyd kendisinden yaşça büyük muâsır Mâlikî fakihlerinin görüşlerini de kitaplarına atıf bulunarak aktarmıştır. Böylece bu eser Mâlikî mezhebinde el-Müdevvene tedrisâtını tamamlamış, mezheb fıkhında derinleşmek isteyen daha üst düzey ilim ehline hitâb eden bir nevi ansiklopedik çalışma olmuştur. Bir cild fihristle birlikte 15 cild olarak neşredilmiştir.[3]

10-el-Beyân ve’t-Tahsîl ve’ş-Şerh ve’t-Tevcîh ve’t-Ta‘lîlfi’l-Mesâili’l-Müstahrace: Ebu’l-Velîd Muhammed (Dede/Kâdî) İbnu Rüşd (v.520/1126)’e âittir. Mezhebin birinci derece kaynaklarından el-Utbiyye’nin geniş bir şerhidir.  Bir ekip tarafından tahkîk edilerek 19 cild olarak neşri yapılmıştır.[4]

11-Bidâyetu’l-Müctehid:Kâdî Ebu’l-Velîd’in torunu filozof İbn Rüşd(v.595)’e âit bu eser, muhtasar bir mukâren fıkıh kitabıdır. Müellifi Mâlikî mezhebinin yanında diğer müçtehitlerin görüşlerini de özet bir şekilde arz etmektedir.

12-ez-Zehîra: Şihâbuddîn el-Karâfî(v.684)’nin kıymetli te’lîfâtındandır. 14 cild hâlinde tahkîkli baskısı yapılmıştır.[5]

13-el-Muhtasar/Câmiu’l-Ümmühât: İbnu’l-Hâcib el-Mısrî el-Mâlikî(v.646/1249) bu eserini Mâlikî fıkhına dâir 60 kitabtan ihtisâr etmiştir. Takrîbî 40.000 meseleyi ihtivâ etmektedir. Doğuda ve batıda birçok âlim kendisine itimâd etmiş ve üzerine çok sayıda şerh yazılmıştır. İlk kez Bulak’ta 1318’de basılmış, daha sonra ise birçok baskısı gerçekleşmiştir.[6]ed-Dîbâc yazarı İbn Ferhûn’un ifâdesine göre en el-Muhtasar’ın şerhlerinin en güzeli İbn Abdisselâm(v_749)’in ‘Tenbîhu’t-Tâlib li Fehmi İbni’l-Hâcib’isimli eseridir. Ancak bu şerh hâlen matbû değildir.[7]En meşhur şerhi ise, daha sonra Mâlikî mezhebinin en meşhur Muhtasar metnin sâhibi olan Halîl b. İshâk el-Cundî’ye âit et-Tavdîh fî Şerhi’l-Muhtasarı’l-Fer’î’dir.[8]Bedruddîn el-Karâfî(v_1008), hocası Nûruddîn Muhammed b. Hasen el-Lakkânî(v_958)’nin kendisine âit et-Tavdîh nüshası üzerine talebelerine Câmiu’l-Ümmühât’ı okuturken serpiştirdiği îzâhatını, hocasının vefatından sonra ihrâc ederek derlemiş ve iki ciltlik nefîs bir hâşiye oluştuğunu bildirmiştir.[9] Bu hâşiye bildiğimiz kadarıyla hâlen el yazmadır.[10]

İbn Ferhûn da kendisinden önce te’lîf edilen şerhlerin hulâsasını bir araya getirerek ‘Teshîlu’l-Mühimmât fî Şerhi Câmi‘i’l-Ümmühât’isimli bir şerh kaleme almıştır.[11] Bu eserine İbnu’l-Hâcib’in Câmi‘indeki ıstılahları îzâh ettiği geniş bir mukaddime yazmıştır. Dostu İbn Arafe’nin bu mukaddimeyi müstakil bir kitap haline getirmesi teklifi üzerine ise Keşfu’n-Nikâbi/İntikâbi’l-Hâcib min Mustalahâti İbn Hâcib’ ismini verdiği pek kıymetli eserini vücuda getirmiştir.[12]

14-el-Muhtasar: Seyyidî Halîl/Halîl b. İshâk el-Mısrî el-Cündî(v.776)’nin bu Muhtasar metni kendisinden sonra gelen ulemâ nezdinde en önemli mercii hâline gelmiştir. Yazıldığı günden îtibâren o derece itibâr görmüştür ki, üzerine yazılan çalışmaların bini aştığı ifâde edilmektedir. Mâlikî Fıkhı Kaynakları üzerine çalışmalarda bulunan Ebû Âsım Beşîr, el-Muhtasar üzerine yazılan şerhleri saymaya kalktığında 150’den fazla kitap bulduğunu söylemektedir. En meşhûr şerhi ed-Derdîr lakabıyla meşhûr eş-Şeyh Ahmed b. Muhammed el-Adevî(v.1201)’ye âittir. Bu şerhte müellif, kendinden önce yazılmış olan ez-Zürkânî ve Nûreddîn el-Echûrî’nin şerhlerinin hülâsasını ihtâvâ etmekte ve sâdece râcih olan görüşleri zikretmektedir. Mâlikîlerde eş-Şerhu’l-Kebîr denince bu anlaşılmaktadır. Bu şerhin üzerine yazılmış Hâşiyetu’d-Desûkî ale’ş-Şerhi’l-Kebîr’de müteahhirûn ulemâsı nazarında önemlidir.

el-Muhtasar şerhleri arasında mümtâz bir yere sâhip olan diğer bir şerh ise Moritanya âlimlerinden Mahand Bâbâ b. E‘beyd b. Muhtâr ed-Deymânî (v.1277)’nin üzerinde 40 yıldan fazla çalışarak te’lîf ettiği ifâde edilen Muyesseru’l-Celîl alâ Muhtasari Halîl isimli eseridir.[13]

el-Muhtasar’ın ders kitabı olarak okutulabilecek kısalıktaki bir diğer özet -metin arası-  şerhi de Muhammed el-Emîr el-Kebîr (v.1232) tarafından te’lif edilen el-İklîl Şerhu Muhtasari Halîl isimli eserdir.[14]

 Halîl’in metnini delil yönü ağırlıklı olarak Hadır b. Muhammed eş-Şınkîtî (v.1354) ‘Îdâhu Muhtasarı Halîl bi-Mezâhibi’l-Erbaa ve Esahhı Delîl ismiyle şerhmiştir. Bildiğimiz kadarıyla bir cild olarak sâdece Tahâra bölümü basılmıştır. (Müessesetü’r-Risâle, 1421/2000)

15-Metnu Akrabi’l-Mesâlik: eş-Şeyh Ahmed b. Muhammed el-Adevî ed-Derdîr (v.1201)’e âittir. Muhtasaru Halîl’in bir diğer şerhidir. eş-Şerhu’s-Sağîr olarak da bilinir. Kendi zamânında çokça revâç bulmuş eserlerdendir. Mısır ve Mağrib diyârında ulâmâ bu eserin tedrîsiyle meşgul olmuştur. Metin müstakil olarak ilk kez Mısır’da basılmıştır.[15] Şerhleri arasında en meşhuru Ahmed es-Sâvî’nin Bulğatu’s-Sâlik li-Akrabi’l-Mesâlik isimli şerhidir[16]. es-Sâvî’nin eksik bıraktıklarını tamamlamak için Mubârek b. Alî et-Temîmi ‘el-Hâvî limâ Ağfelehû eş-Şeyh es-Sâvî’ ismiyle bir istidrâk te’lîf etmiştir.

İbn Ebi’z-Zeyd el-Kayravânî’nin er-Risâle İsimli Eserinin Tanıtımı

Eserin müellifi, İslâm âlimlerinin ve İslâm tarihçilerinin, ilmiyle âmil âlim, allâme imâm, örnek fakîh, âbid, zâhid, vâiz, müfessir, muhaddis, takvâ, zühd, cömertlik ve dindarlık gibi yüce ahlâki vasıflara sâhib, faydalı birçok eserin sâhibi diye övdükleri Ebû Muhammed Abdullah b. Ebî Zeyd en-Nefrî el-Kayravânî el-Mâlikî’dir. Biyografisini yazan terâcim yazarları, onun fazîletlerinin ve hayırlarının çokluğu ve ilim ile dindeki önderliği hususunda ittifâk etmişlerdir. İmâm Zehebî ‘Ona küçük Mâlik denirdi’ demektedir. Hicrî 310 yılında Kayravan’da doğmuştur. Kendi beldesinin âlimlerinin büyüklerinden ve Hicrî 330 yılında Hacc esnâsında karşılaştığı doğunun diğer birçok âliminden ilim almıştır. Keskin zekâsı, geniş ilmi, ezber ve rivâyetinin çokluğu, dil ve kaleminin fasihliği, sağlam dindarlığı ve ilimdeki tahkîkiyle genç yaşında ilim ve fazîletle şöhret bulmuştur. Beldesi Tunus ehlinden, Afrika ve Mağrib beldelerinden birçok kişi kendisinden ilim öğrenmiştir. Talebeleri, insanlara dinlerini öğreten hidâyet öncüleri, kendi diyarlarının ilim yıldızları olmuşlardır. İbn Ebi’z-Zeyd fıkh, hadîs, Kur’ân ilimleri, tefsîr ve va’z alanında ve Mu’tezile ile bidat ehline reddiye hususunda 30 civârında eser te’lîf etmiştir. er-Risâle’nin bunların ilki (?) olduğu ifâde edilmektedir. Hicrî 386/Mîlâdî 996 yılında vefât etmiştir, ardından birçok şâir mersiyeler yazmıştır.

Eserin te’lif sebebi: Hicrî 4. Asırda Tunus’ta sâlih bir şeyh olan Ebû Mahfûz Muhrez b. Halef es-Sadefî çocukların terbiye ve eğitiminde, onlara itkan ile Kur’ân-ı Kerîm öğretmek ve hâfızlık yaptırmak husûsunda fevkalâde başarısı ile temeyyüz etmiştir. Öyle ki insanlar uzak beldelerden çocuklarını, güzel bir âdâb ve ahlâk eğitimi almaları ve Kur’ân öğrenmeleri için ona gönderir olmuşlardır. Bir müddet sonra Şeyh Muhraz, Kur’ân-ı Kerîm eğitiminin yanında çocuklara İslâm Akîdesi ve yaşlarına uygun fıkıh ahkâmını da telkîn etmenin uygun olacağına kanaat etmiştir. Bunun üzerine âlim dostu İmâm İbn Ebî Zeyd’den bu gâye için çocuklara öğreteceği küçük hacimli, öğrenilmesi ve anlaşılması kolay bir kitap te’lif etmesini ricâ etmiştir. İşte er-Risâle isimli eser bu sâlih niyet ve arzunun bir netîcesi olarak kaleme alınmıştır.

Terâcim yazarları onun bu eseri 17 yaşında yazdığını kaydetmektedirler. Lâkin bu bilginin doğruluğu hakkında ciddî bir sorun bulunmaktadır. Üstad Abdulfettâh Ebû Ğudde’nin ifâde ettiği gibi; ‘İbn Ebi’z-Zeyd’in doğum târihi hicrî 310’dur. Eğer bu kitabı te’lif ettiğinde 17 yaşında olması hâlinde te’lîf târihi 327 olmaktadır. Lâkin bu kitabı kendisinin talebi üzere yazdığı Şeyh Muhraz’ın 413 yılında 70 yaşını aşmış olarak vefât ettiği kaydedilmektedir. Ortalama olarak 75 yaşında vefât etmesi takdîrine göre Şeyh Muhraz’ın doğumu hicrî 338 olmaktadır. Buna göre İbn Ebi’z-Zeyd, Şeyh Muhraz doğduğunda 28 yaşında olmaktadır, buna çocukları eğitecek olgunlukta olması için en azından 20 yaş daha ilâ etmemiz durumunda, İbn Ebi’z-Zeyd’in yaşı takdîri olarak 48 olmaktadır. Er-Risâle’nin te’lîf vakti ve yaşı ile ilgili bu bilginin doğru olması için Şeyh Muhraz’ın 300’den önce doğup 114 yıldan fazla yaşamış olduğu kabul edilmelidir’. Allâhu A’lem!

Eserin Mâlikî Fukahâsı ve Âlimler Nezdinde Kıymeti: er-Risâle, daha müellifinin hayâtında İslâm dünyânın dört bir yanında şöhret bulmuştur. İlim ehli onu elde etmek için birbiriyle yarışırcasına ilgi göstermişlerdir. İlk nüshası Bağdad’da Ebû Bekr el-Ebherî’nin ders halkasında 20 altın dînara satılmıştır. el-Furûk ve ez-Zehîra isimli eserleriyle meşhûr mâlikî fakîhi Allâme el-Karâfî bu eseri ‘Doğuda ve Batıda Mâlikîlerin, fevkalâde rağbet gösterdikleri/hiç ayrılmadıkları 5 kitap’ arasında saymıştır. er-Risâle’nin Mâlikî mezhebindeki konumu Hanefî mezhebindeki Kudûrî’nin Muhtasar’ı gibidir. İlim âleminde bu kadar meşhûr olmasının bâzı sebeplerini şöyle sıralayabiliriz. 1-İlim yolunun başında olanlara ahkâmın öğretilmesi husûsunda bu eser (Mâlikîlerde) en temel kitaptır. 2-er-Risâle; fıkhın yanında akîde ve ahlâkı da ihtivâ etmektedir. 3-İbâresinin açıklığı ve maksada delâletinin netliği ile imtiyâz etmiştir. Tüm bunlara ilâveten İbn Ebi’z-Zeyd’in kendi asrındaki tanınmışlığı ve umûmen Müslümanlar, husûsen ise ulemâ nezdindeki mümtâz şahsiyeti Risâle’sine İslâm âleminde –Allah’ın fazl-u ihsânı ile- ayrı bir yer bahşetmiş.

İbn Ebi’z-Zeyd Risâle’sinin mukaddimesini İslâm akîdesine ayırmıştır. Akîdeye tahsîs edilmiş olan bu mukaddimeyi Üstad Abdulfettâh Ebû Ğudde (rh.a) müstakil olarak küçük bir risâle şeklinde ‘el-Akîdetü’l-İslâmiyye elletî Yüneşşeü aleyhe’s-Siğâr’ ismiyle neşretmiştir.

Şerh ve Hâşiyeleri: er-Risâle üzerine birçok ulemâ şerh ve hâşiye te’lîf etmiştir. Bunların en meşhûrları:

1- Kâdî Abdulvehhâb b. Nasr el-Bağdâdî (v.422)’nin şerhi; Risâle üzerine yazılan ilk şerhin bu olduğu genel kanaattir. Bununla birlikte ilk şerhi hicrî 395’de[17] vefat eden Ebû Bekr el-Ebherî’nin ‘Meslek/Mesâliku’l-Celâle fî Mesnedi’r-Risâle’ ismiyle te’lîf ettiği de söylenmiştir.[18] Bâzı kaynaklarda ise İbn Ebî Zeyd’in talebesi Ebû Bekr Muhammed b. Mevheb el-Kabrî (v.406)’in de er-Risâle üzerine şerh yazdığı kaydedilmiştir.[19] Aynı zamanda İbn Kayyım el-Cevziyye, İctimâü’l-Cüyûşi’l-İslâmiyye (sf:189) isimli kitabında bu şerhten nakilde bulunmuştur.

Bağdâdî’nin şerhinin -bildiğimiz kadarıyla- hâlen tamamı basılmış değildir. Akîde bölümünün tahkikli neşri yapılmıştır.[20] Ayrıca Sâlâtu’l-Îdeyn’den Kitâbu’l-Hac bölüme kadar olan kısmı da son olarak bir cild olarak tabedilmiştir.[21]

2- Muhammed b. Alî İbnu’l-Fahhâr el-Cüzâmî (v.723)’nin ‘Nadhu’l-Makâle fî Şerhi’r-Risâle’ isimli şerhinin elyazmaları bulunmaktadır.[22] Libya Fâtih Üniversitesi’nde Miftâh Muhammed isimli bir zâtın kitabı tahkik ettiği ifâde edilmektedir. Ancak baskısının gerçekleştiği bilgisine ulaşabilmiş değiliz.

3- Umar b. Alî el-Fâkihânî el-Lahmî (v.734)’nin ‘et-Tahrîr ve’t-Tahbîr’ isimli şerhi hâlen el yazma hâlindedir.[23]

4- Muhammed b. Muhammed b. Selâme el-Ensârî (v.764)’nin şerhi el yazma hâlindedir.[24]

5- Ebu’l-Haccâc Yusuf b. Umer el-Enfâsî (v.761)’nin ‘et-Takyîd ale’r-Risâle’ isimli eseri, ders notları sayılabilecek özet şerhlerin en meşhurlarındandır. El yazma nüshaları mevcuttur.[25]

6- Kâsım b. Îsâ İbn Nâcî el-Kayrevânî (v.837)’nin şerhi. Zerrûk’un şerhi ile birlikte matbûdur.

7- Ahmed b. Muhammed el-Kalşânî (v.863)’nin ‘Tahrîru’l-Makâle fî Şerhi’r-Risâle’ isimli şerhi. el-Câmiatu’l-İslâmî’de Abdulvehhâb Muhammed en-Nîcârî tarafından mastır tezi olarak tahkîk edilmiştir (Medîne 1417).

8- Saîd b. Süleymân el-Kerrâmî et-Tâzmûtî es-Semelâtî (v.882)’nin Mürşidü’l-Mübtediîn ilâ Ma’rifeti  Elfâzi’r-Risâle adlı eseri. Bildiğimiz kadarıyla hâlen el yazma hâlindedir.[26]

9- Ebu’l-Abbâs Ahmed Zerrûk (v.899)’un şerhi, İbn Nâcî’nin şerhiyle birlikte 2 cild olarak basılmıştır.[27] Ayrıca şerhin sâdece ‘Ibâdât’ bölümü müstakil olarak Abdulhakîm Ahmed Ebû Zeyyân’in tahkikiyle ‘Şerhu’r-Rubı’s-Sânî min Risâleti İbn Ebî Zeyd el-Kayrevânî’ ismiyle de neşr edilmiştir.[28]

10- Ebu’l-Hasen Alî b. Muhammed el-Menûfî eş-Şâzelî(v.939) er-Risâle üzerine 6 ayrı şerh kaleme aldığı bildirilmiştir. Bunlardan en meşhûru ‘Kifâyetu’t-Tâlibi’r-Rabbânî’ isimli eseridir. Bu şerh üzerine kaleme alınan birçok hâşiye içerisinde en meşhûru Alî b. Ahmed el-Adevî (v.1189)’nin Hâşiye’sidir.[29]

Aynı şârihin el yazma hâlinde günümüze ulaşan diğer iki şerhinden ilki ‘Tahkîku’l-Mebânî ve Tahrîru’l-Emânî’[30] ismini taşımaktadır. Diğeri ise ‘Ğâyetu’l-Emânî’[31] adlı şerhitir.

11-Ebû Abdullah Muhammed b. İbrâhim et-Tetâî (v.942)’nin ‘Tenvîru’l-Makâle fî Şerhi Elfâzı’r-Risâle’isimli şerhi, Risâle şerhleri arasından mümtâz bir yere sâhiptir. Mezheb içindeki muhtelif rivâyet ve nakiller arasında tercihlerine itimâd edilen Allâme Tetâî bu şerhinde, İbn Ebî Zeyd’in tercihleri ile Halîl’in tercihleri arasında mukârene yapma imkânı sunmaktadır.[32]

12- Alî el-Echûrî (v.1066)’nin er-Risâle üzerine te’lîf ettiği şerh de el yazma hâlindedir.[33] Şerhin sâdece ‘Bâbun fi’l-Fıtra’dan kitabın sonuna kadar olan kısmı mastır tezi olarak tahkîk edilmiştir.[34]

13- Ahmed b. Ğuneym b. Sâlim en-Nefrâvî el-Ezherî (v.1126)’ye âit el-Fevâkihu’d-Devânî alâ Risâleti İbn Ebî Zeyd el-Kayrevânî’ şerhi 2 cild olarak neşredilmiştir. (Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye 1418/1997)

14-Ebû Abdullah Muhammed b. Kâsım Cessûs el-Mağribî’ (v.1182)nin şerhi. 4 cild olarak Fas’ta 1312’de taş baskısı yapılmıştır. Akîde bölümü ise müstakil bir cilt olarak tabedilmiştir.

15- Alî b. Süleymân ed-Dimnâtî (v.1306)’nin şerhinin ise müellif nüshası bulunmaktadır.[35]

16-Sâlih Abdussemî‘ el-Âbî el-Ezherî (v.1335)’nin ‘es-Semeru’d-Dânî şerhu Risâleti İbn Ebi’z-Zeyd el-Kayravanî’ adlı eseri. Birçok tahkîkli baskısı gerçekleşmiştir.

17- Abdulmecîd eş-Şernûbî el-Ezherî (v.1348)’nin ‘Takrîbu’l-Me’ânî alâ risâleti İbn Ebi’z-Zeyd el-Kayravânî isimli şerhi matbûdur.[36]

18- Osmân b. Umar İbnu’l-Emîn er-Rahmûnî’nin ‘Mu’înu’t-Telâmîz alâ Kırâati’r-Risâleisimli şerhi: Başlangıç seviyesindeki fıkıh talebelerinin er-Risâle metnini anlamasını kolaylaştırmak için te’lîf ettiği özet bir şerhten ibârettir.[37]

Bir kısım ulemâ ise er-Risâle’nin meselelerini hadîs ve sahâbe kavilleriyle istidlâl uslûbuyla rivâyet ağarlıklı olarak şerh etmişlerdir.  Bu şekilde delil ağarlıklı geniş şerhlerin en meşhûrları:

19-Ebû Bekr el-Ebherî el-Bağdâdî’nin ‘Mesleku’l-Celâle fî Mesnedi’l-Risâle’si.

20-Dâvud b. Ömer b. İbrâhîm el-İskenderî(v.732)’nin ‘Îdâhu’l-Mesâlik ale’l-Meşhûri min Mezhebi’l-İmâm Mâlik’ isimli şerhi el yazması bulnmaktadır.[38]

21-İmâm Hâfız Ebu’l-Feyz Ahmed b. es-Sıddîk el-Ğumârî (v.1380)’nin ‘Mesâliku’d-Delâle alâ Mesâili Metni’r-Risâlesi. Bu eser er-Risâle’nin ihtivâ ettiği meseleleri çok öz bir şekilde açıklamakta ve kaynaklarını zikrettiği, sıhhat durumuna değindiği bir-iki rivâyet ile kısaca delillendirmektedir.[39]

er-Risâle’nin günümüze el yazma olarak ulaşan ve ayrıca kaynaklarda zikredilip de günümüze ulaştığı bilinmeyen daha birçok şerhi bulunmaktadır. Yazıldığı asırdan îtibâren ne büyük bir teveccühe mazhar olduğunu isbâta ve İslâm ulemâsının kendisine verdiği kıymeti anlamamıza yeterli olduğuna inandığımız bu kadarının zikriyle iktifâ ediyoruz.

Ayrıca Rızâ Ferhât, er-Risâle’nin ihtivâ etmiş olduğu hadîslerine tahrîc çalışması yapmıştır.[40]

Nazmı: er-Risâle’ nazımları arasında en çok şöhret bulan Abdullah b. Ahmed b. Hâc Hımallâh el-Ğallâvî eş-Şinkîtî (v.1209) ‘Nazmu’r-Risâleti’l-Fıkhıyye’sidir. Bu nazım üzerine Allâme Zâyidu’l-Ezân İbnu’t-Tâlib Ahmed eş-Şenkîtî ‘el-’Izâku’l-Havânî alâ Nazmi Risâleti’l-Kayrevânî’ ismiyle oldukça tafsilatlı nefîs bir şerh te’lîf etmiştir.[41] Bir diğer şerh de ‘el-Fethu’r-Rabbânî’ ismiyle Muhammed b. Ahmed ed-Dâh eş-Şinkîtî’ye âittir.[42]

Muhtasaru Halîl şârihlerinden İbn Ğâzî el-Miknâsî (v.919) ise er-Risâle’deki Eşbâh ve Nezâir ile anlaşılmasında zorlanılan, müşkil görülen meselelerini çok veciz ibârelerle ‘Nazâiru’r-Risâle’ ismiyle nazma dökmüştür. Er-Risâle’nin metnini çok iyi bir şekilde okuyup mütâlaa etmeyenlerin bu nazmı anlaması pek mümkün olmadığından, daha rahat anlaşılabilmesi ve fehmedilerek ezberinin kolaylaşması gâyesiyle, Hattâb lakabıyla meşhur Ebû Abdullah Muhammed b. Muhammed b. Abdurrahman er-Ru’aynî (v.953) ‘Tahrîru’l-Makâle Şerhu Nazmı Nezâiri’r-Risâle’ isimli çok kıymetli şerhini kaleme almıştır. Baskısı gerçekleşmiştir.[43]

Türkiye’deki El Yazmaları: Süleymâniye, Nûruosmâniye, r: 1775, v.95; Süleymâniye, Hüsnü Paşa, r: 9/1160 v.118/120

Matbûsu: Fas, ty.; Kâhira 1296, 1304, 1314, 1319, 1323, 1324, 1338, 1340, 1354; Muhammediyye 1407/1987;

Ebû Abdullah Muhammed b. Mansûr el-Megrâvî’nin ‘Ğuraru’l-Makâle fî Şerhi Garîbi’l-Risâle’siyle birlikte, Hâdî Hammû-Muhammed Ebu’l-Efcân’in tahkîkiyle, Dâru’l-Ğarbi’l-İslâmî, Beyrût 1406/1986.

Ahmed Mustafa Kâsım et-Tahtâvî’nin ‘Îyâhu’l-Me’ânî alâ Risâleti’l-Kayrevânî’ ismini verdiği notlarıyla birlikte Dâru’l-Fadîle, Kâhira t.y.

Matbû Çevirileri: -Fransızcaya çevirenler: Edmond Fagnan (Paris 1914), L. Bercher (Alger 1945, 1948, 1949) ve Kevser Abdusselâm el-Basîrî (Cezâyiz-Kâhire 1988).–İngilizceye çevirenler: A.D. Russell ve Abdullah b. Me’mûn es-SühreverdÎ (London 1906), J. Kenny (Minna/Nigeria 1992).

Bu makaleyi okuyanlar için tavsiye yazılar:
Şafii Mezhebi Kısa Literatürü ve Bazı Usul Anlayışları
Karafi’nin El Furuk Adlı Eserini Okumak İçin 8 Sebep
Karafi’nin Fıkıhtaki Yeri

Kaynakça

  1. el-Akîdetü’l-İslâmiyye elletî Yüneşşeü aleyhe’s-Siğâr,İbn Ebi’z-Zeyd el-Kayravânî, Abdulfettâh Ebû Ğudde neşri, Dâru’s-Selâm, Beyrut 1421/2001.
  2. ed-Dîbâcu’l-Müzehheb, İbn Ferhûn, Dâru’t-Türâs, Tahkîk: Muhammed el-Ahmedî, Dâru’t-Türâs, Kâhira t.y.
    – – – – – – – -, Tahkîk: Me’mûn b. Muhyiddîn el-Cennân, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut 1417/1996
  3. el-Kâdî Abdulvehhâb ve Menhecuhu fî Şerhi Risâleti İbn Ebî Zeyd, Dr. Hamza Ebû Fâris, ELGA, Malta 2003.
  4. Kitâbu’l-Asl- Tanıtımı ve Fıkıh Usûlu Açısından Tahlîli, Dr. Mehmed Boynukalın, Ocak Yayınları, 2009.
  5. Keşfu’n-Nikâbi’l-Hâcib min Mustalahi İbni’l-Hâcib (Muhakkikin mukaddimesi), İbn Ferhûn, Tahkîk: Hamza Ebû Fâris ve Abdusselâm eş-Şerîf, Dâru’l-Ğarbi’l-İslâmî, Beyrût 1990.
  6. Masâdiru’l-Fıkhı’l-Mâlikî Usûlen ve Furû’an fi’l-Meşriki ve’l-Mağribi Kadîmen ve Hadîsen, Ebû Âsım Beşîr Dayf, Dâru İbn Hazm, Beyrut 2008.
  7. el-Muvattaât li’l-İmâm Mâlik, Nezîr Hamdân, Dâru’l-Kalem, Dımeşk 1992.
  8. Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, XXVIII, Tahkîk: Şu’ayb el-Arnaût ve Ekibi, Müessesetü’r-Risâle, 1422/2001
  9. Risâletu İbn Ebî Zeyd el-Kayrevânî (‘Îyâhu’l-Me’ânî alâ Risâleti’l-Kayrevânî’ ile birlikte), neşr: Ahmed Mustafa Kâsım et-Tahtâvî, Dâru’l-Fadîle, Kâhira, t.y.
  10. Tahrîru’l-Makâle Şerhu Nazmı Nezâiri’r-Risâle,Ebû Abdullah er-Ru’aynî, Neşr: Ebu’l-Fadl Ahmed b. Alî ed-Dimyâtî,  Merkezu’t-Türâsi’s-Sekâfeti’l-Mağribî ve Dâru İbn Hazm, ed-Dâru’l-Beydâ/Beyrût 1427/2007
  11. Târîhu Bağdâd, Hatîb el-Bağdâdî, I-XVI, Tahkîk: Beşşâr Avvâd Ma‘rûf, Dâru’l-Ğarbi’l-İslâmî, Beyrût 1422/2002
  12. Târîhu Dımeşk, İbn Asâkir,I-LXXX, Takhîk: Alî Şîrî, Dâru’l-Fikr, Beyrût 1419/1998.
  13. Târîhu’l-İslâm, Şemsuddîn ez-Zehebî, Tahkîk: Beşşâr Avvâd Ma‘rûf, Dâru’l-Ğarbi’l-İslâmî, Beyrut 2003
  14. et-Tavdîh fî Şerhi’l-Muhtasarı’l-Fer’î (Muahakkikin mukaddimesi), Halîl b. İshâk el-Cündî, Tahkîk: Ahmed b. Abdulkerîm Necîb, Dâru Necîbeveyh, Kâhira 1428/2008.
  15. Tertîbu’l-Medârik ve Takrîbu’l-Mesâlik li-Ma‘rifeti A‘lâmi Mezhebi Mâlik, I-II, Kâdî Iyâd, Tashîh: Muhammed Sâlim Hâşim, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrût 1418/1998
  16. Tezyîlu’l-Elfâz bi Tetmîmi Zuyûli Tezkirati’l-Huffâz, Mahmûd Saîd Memdûh, Dâru’l-Basâir, Kâhire 2009
  17. Türkiye Kütüphanelerinde Mâlikî Mezhebiyle İlgili Yazma Eserler, Dr.Aydın Taş, Fırat Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi, 12:2 (2007), SS.48-82
  18. Türkiye Diyânet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, İbn Ebî Zeyd ve er-Risâle maddeleri.

[1] Mustafâ el-Alevî, Muhammed Abdulkerîm el-Bekrî ve Saîd Ahmed el-A’râb’ın tahkîkiyle, Ribât 1387/1967

[2] El-Vâdıha, el-Utbiyye ve el-Mevvâziyye gibi bu ilk kaynaklar el-Ümmühât (Ana Kaynaklar) diye isimlendirilmiştir.

[3] Dr. Abdulfettâh Muhammed el-Hulv ve Muhammed el-Emîn Buhbuze (?) tahkikiyle, Dâru’l-Ğarbi’l-İslâmî, Beyrut 1999.

[4] Dâru’l-Ğarbi’l-İslâmî, Beyrut 1987

[5] Muhammed Bûhbuze(?), Saîd E’râb ve Muhammed Haccî’nin tahkîkiyle, Dâru’l-Ğarbi’l-İslâmî, Beyrut 1994

[6] Ebû Abdurrahman el-Ahdarî’nin tahkîkiyle, Dâru’l-Yemâme, Dımeşk 1998

[7] Bkz: Keşfu’n-Nikâbi’l-Hâcib min Mustalahı İbni’l-Hâcib, Muhakkik Mukaddimesi: sf:36, Dipnot.17; et-Tavdîh, Muhakkikin Mukaddimesi I/38; İbn Ferhûn, ed-Dîbâc sf:330’dan naklen. 

[8] Dr.Ahmed b. Abdulkerîm Necîb’in tahkikiyle son cildi fihrist toplam 9 cildde basılmıştır: Dâru Necîbeveyh, Kâhira 1428/2008.

[9] Bedruddin el-Karâfî, Tevşîhu’d-Dîbâc, sf: 166.

[10] Et-Tavdîh’in muhakkiki, Lakkânî’nin haşiyesinin Fas’ta bulunan 5 ayrı el yazma nüshasının bilgilerini vermiştir. Et-Tavdîh, C.1, Muhakkikin Mukaddimesi, sf:6 dipnot:3.

[11] Bir bölümü el yazması olarak Tunus, Dâru’l-Kütübi’l-Vataniyye, no:15429’da bulunmaktadır.

[12] Dr.Abdusselâm eş-Şerîf ve Hamza Ebû Fâris’in tahkikiyle Dâru’l-Mektebetu’l- Ğarbî, Beyrut 1990.

[13] Ahmed b. Et-Tâh’ın tashîh ve gözden geçirmesiyle, müellefin torununun takdimiyle 4 cild olarak basılmıştır: Dâru’r-Rıdvân- Moritanya, 1424/2003

[14] Ebu’l-Fadl Abdullah el-Ğumârî’nin tashîh ve ta’lîkatı ile Mektebetu’l-Kâhira’da tarihsiz olarak basılmıştır.

[15] Muhammed Alî Sabîh Matbaası, sonra îsâ el-Bâbî el-Halebî matbaası, daha sonra ise 1965’de Muhyiddîn Abdulhamîd tarafından tahkikli neşri gerçekleştirilmiştir.

[16] İlk defâ Mısır’da basılmış, sonra Beyrut Dâru’l-Fikr’de 2 cildde tıpkıbasımı yapılmıştır. Daha sonra ise tahkikli birçok baskısı gerçekleştirilmiştir.

[17]el-Ebherî’nin vefât tarihi, İbn Ferhûn’un ed-Dîbâcu’l-Müzehheb fî Ma‘rifeti Ulemâ A‘yâni’l-Mezheb isimli Mâlikî Ulemâsının Biyografilerine mahsûs eserin her iki baskısında da 395 olarak gözükmektedir. Lâkin müracaat ettiğimiz tüm terâcim eserlerinde ittifakla vefât tarihi Hicrî 375’tir. Örnek olarak: Zehebî, Târîhu’l-İslâm 8/419-220-; Târîhu Bağdâd 3/492; Târîhu Dımeşk 54/12-13, Tertîbu’l-Medârik 2/129. Hâfız İbn Asâkir ve Hatîb el-Bağdâdî’nin vefat tarihi hakkında naklettikleri tüm rivâyetler-görüşler 375 senesinde müttefiktir. Görüş farklılığı sâdece Zü’l-Ka‘de’de mi Şevvâl ayında mı vefât ettiği hususundadır. İbn Ferhûn ed-Dîbâc’da bu bilgiyi kendisinden önceki bu kaynaklardan almaktadır. Ancak ya istinsah edenler yahut da el yazmadan tahkik edenler tarafından سبعين lafzı sehven  تسعين şeklinde tashîfe uğramıştır. Allahu A‘lem… Her iki baskısında da bu yanlış tekrâr etmesi sebebiyle tashîh edilmesi ümidiyle tenbîhi gerekli gördük.

[18] Bkz: Şerhu’z-Zerrûk 1/16-18; el-Kâdî Abdulvehhâb ve Menhecuhu fî Şerhi Risâleti İbn Ebî Zeyd sf:271-272.

[19]a.g.e. 271; ez-Zehebî, Târîhu’l-İslâm, 9/114:Hicrî 406.yılda vefât edenler, 213.Tecrece-i Hâl.

[20]Baskıları: Ebû Üveys Muhammed et-Tatvânî’nin tashihiyle ‘Şerhu Akîdeti’l-İmâmi’s-Sağîr’ ismiyle, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye Beyrût 2002; Ahmed Muhammed Nûrseyf’in tahkikiyle ‘Şerhu Akîdeti İbn Ebî Zeyd el-Kayrevânî fî Kitâbi’r-Risâle’ ismiyle, Dâru’l-Buhûs li’d-Dirâsâti’l-İslâmiyye, Dübey 1434/2004.

[21] Ebu’l-Fadl ed-Dimyâtî’nin tahkiki ile Dâru İbni Hazm, Beyrût 1428/2007.

[22] İspanya, Escorial Kütüphanesi: 1063; Bavyera Devlet Kütüphanesi, Münih 342; Dâru’l-Kütübi’l-Tûnusiyye, 2.Cüz: 1519

[23] Rabât, el-Hızânetu’l-Melekiyye, no:7800, el-Hızânetu’l-Hamziyye, no:340.

[24] Dâru’l-Kütübi’t-Tûnusiyye’de iki nüshası bulunmaktadır: no:19910, 19454.

[25] İskenderiyye Beledeyi Kütüphenesi, ظ:1671, ظ:1849 -1.cüz; Cezâir:1061; Rabât (Kettânî):665-1.Cüz-; Bavyera /Münih:343; Escorial Kütüphanesi: 1064-ilâveler:9542, cild 1/varak 147.

[26] Mektebetu müesseseti’l-Melik Abdulazîz, ed-Dâru’l-Beydâ: 307 (296 varak- 936 Hicrî); Câmiatu el-Melik Su’ûd, Makhtotah 7075: el-Fıkhu’l-Mâlikî. Diğer el yazma nüshaları için bkz: Hamza Ebû Fâris, sf:277.

[27] Dâru’l-Fikr, Beyrut 1402/1982.

[28] Libya 1421/2000.

[29] Adevî’nin Hâşiyesiyle birlikte Ahmed Hamdî İmâm tahkikiyle 4 cild olarak basılmıştır: el-Matbaatu’l-Medenî, Kâhira:1409/1989. Ayrıca Muhammed Abdullah Şâhin tahkikiyle 2 cild olarak 1997 yılı Beyrût’ta basılmıştır.

[30] Zâhiriyye Kütüphânesi, Fıkh Mâlikî 7; Zeytûniyye 4/281-3; er-Rebât:854-856; el-Ezher 2/313 Fıkh Mâlikî 143,732; Trablus Vakıflar: 1.Cüz no:206; British Museum Library 132- İlâveler: 2/6909.

[31] Câmiu’z-Zeytûniyye Kütüphânesi 4/350 no:2717-2730; Nijerya/Temekrût, Dâru’l-Kütübi’n-Nâsıriyye 622, 1060, 1321; Cezâir, el-Hızânetu’l-Vataniyye: 2039.

[32] Muhammed Âyiş Abdulâl Şebîr’in tahkikiyle Kahire 1409/1988.

[33] Mektebetu’l-Ahmediyye’den alınan 2 cüzlük bir nüshâ Tunus, Dâru’l-Kütüb’ta bulunmaktadır: no:3011-2. Bir başka nüshası da Fas\Tanca’da Tetvan Kütüphanesi no:111’de bulunduğu kaydedilmiştir.

[34] Amerikan Üniversitesi, ed-Dirâsâtu’l-İslâmiyye ve’l-Arabiyye Fakültesi’nde İbrâhîm Abdurrezzâk el-Havlî danışmanlığında Alî Reşîd Huseyn tarafından Mastır tezi olarak sunulmuştur.

[35] Nijerya/Temekrûk, Dâru’l-Kütübi’l-Nâsıriyye: 3169. Nüshanın başında eksiklik bulunmaktadır.

[36] Hicrî 1334’de Mısır’da basılmış daha sonra Abdulvâris Muhammed Ali’nin i’tinâsı Beyrut-Dâru’l-Fikr’de 1418/1998’de tekrar tabedilmiştir.

[37] Beyrût 1428/2007’de Dâru’l-Fikr’de bir cild olarak basılmıştır, daha sonra 2 ciltlik baskıları de gerçekleşmiştir.

[38] Tunus, Dâru’l-Kütübi’l-Vataniyye, no: 14869;Fas/Meknâs, Hızânetü’l-Câmii’l-Kebîr/A‘zam:168-170.

[39] Mektebetu’l-Asriyye,  Beyrut 1423/2002.

[40] Bu çalışma Mektebetu’s-Sekâfe’de basılmıştır: Kâhire 2004.

[41] Şârihin oğlunun i’tinâsıyla kısa bir süre önce 1433/2013’da 3 ciltte neşredilmiştir.

[42] Mektebetu’l-Asriyye, Beyrût 1426/2006.

[43] İlk kez Dr. Ahmed Sahnûn’un tahkikiyle Fas, Vakıflar Bakanlığı tarafından 1988’de Rabat’ta bastırılmıştır. Daha sonra Ebu’l-Fadl Ahmed b. Alî ed-Dimyâtî’nin i’tinâsı ile Merkezu’t-Türâsi’s-Sekâfeti’l-Mağribî ve Dâru İbn Hazm tarafından da baskısı gerçekleştirilmiştir: ed-Dâru’l-Beydâ/Beyrût 1427/2007.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

eMedrese bir İlmiye Vakfı projesidir.