e-Medrese

Arapçaya Dair Her Şey

11.01.2022

Arapça, Orta Doğu, Arap Yarımadası ve Kuzey Afrika’da yoğun şekilde kullanılan dillerden biridir. Suudi Arabistan, Yemen, Birleşik Arap Emirlikleri, Suriye gibi ülkelerin resmi dilidir.

Arapça, insanlığın kullandığı en eski ve en köklü dillerden biridir. Bugün Birleşmiş Milletler tarafından resmi olduğu kabul edilen altı dilden biri sayılmaktadır. Çeşitli lehçeleriyle beraber 22 ülkede aktif şekilde kullanılmaktadır. Dünya nüfusu açısından bakıldığında ise 310 milyon ile 420 milyon arasında Arapça konuşan bireyin bulunduğu düşünülmektedir. Hami-Sami dillerine mensup olan Arapçanın diğer dil sınıfları arasındaki konumuna daha detaylı olarak bakalım.

Arapça Hangi Dil Ailesindendir?

Arapça, Sami diller ailesinin bir üyesidir. Sami dil ailesi ise Mısır dilini de içerisine alan Hami-Sami dil grubuna aittir. Arapçanın bu sınıf içerisindeki diğer diller ile arasında ciddi benzerlikler olduğu gibi ciddi farklılıklar da mevcuttur. Bunun yanı sıra Arapça, kendi dil ve edebiyat kaynaklarını, edebi sanat yapısını oluşturarak, nevi şahsına münhasır bir gelenek oluşturabilmeyi başarmıştır. İmam Şafii’nin şu sözü ise bu köklü geleneği ifade edebilmek adına oldukça önemlidir; “Arapça, ifade bakımından dillerin en genişi, lafız sayısı itibariyle en zenginidir. Peygamberden başka Arapçayı tüm yönleriyle bilen birinin olduğunu bilmiyoruz.

Sami dilleri en temelde iki büyük kola ayrılmaktadır; bunlardan ilki Doğu, ikincisi ise Batı dil grubudur. “Doğu dilleri arasında; Babil ve Asur dillerinin de kendisine bağlı olduğu Akadca yer almaktadır. Batı gurubunda ise Fenike, Nebati ve İbrani dillerini içine alan Kenani diller ile Arami dilinin yer aldığı kuzey-batı grubu ile eski ve yeni lehçeleriyle Habeşçe, güney ve kuzey-batı Arapçasının teşkil ettiği güney-batı Sami diller grubu yer almaktadır.” Kısacası Arapça, Sami dil ailesinin “batı kolu güney bölümünün kuzey grubuna” mensup bir dildir.

Arap Alfabesi

Arap alfabesinin oluşum ve gelişim sürecine bakıldığında tarihin çok eski dönemlerine dayandığı görülür. Fakat dinimiz İslam’ın 7. yüzyıldan sonra dünyaya yayılması sonucu Arap alfabesi daha geniş kitleler tarafından tanınmaya ve kullanılmaya başlamıştır. Bugün halihazırda Latin alfabesinden sonra en çok kullanılan alfabe olma özelliğini elde etmiştir. 

M.S. 2 ve 4. yüzyıllar arasında Fenike alfabesinden türeyen Arap alfabesi, Nebati alfabesinden etkilenerek gelişmiştir. Uzmanlara göre Arap alfabesindeki 28 ünsüzün 22’si ses ve şekil değiştirerek Nebati alfabesinden alınmıştır. Kalan 6 harf alfabenin orijinal unsurlarıdır. Diğer taraftan Türklerin İslamiyet’i kabul etmesiyle beraber alfabe gelişmiş 28 harften oluşan yapısı 31-36 arası harften meydana gelmeye başlamıştır. Bununla beraber harf ekleme ve harf ıslahı noktasında Türklerin de İranlılardan etkilendiği söylenmektedir.

Arap Alfabesinin Özellikleri

Arap alfabesi sağdan sola doğru yazılır. İslam’ın ilk dönemlerinde Kufi ve Nesih hatlarıyla yaygın şekilde kullanılsa da sonraları ve özellikle modern dönemde sadece Nesih hattıyla kullanılmaya başlanmıştır.

Alfabede toplam 28 harf bulunur. Bu harfler Latin alfabesinde olduğu gibi küçük ve büyük olarak ikiye ayrılmazlar. Hepsi tek bir formata tabidirler. Noktalama işaretlerinde kurallar bulunmamaktadır. Fakat tüm harflerin başta, ortada ve sonda yazılışları birbirlerinden farklıdır. Kimi harfler ise sondaki harflerle birleşmez. Tüm harfler hareke sistemine tabidir. İstenen ses (a,e.i,o vs.) bu hareke yöntemiyle elde edilir. Alfabede toplam üç adet sesli harf bulunur. Kalan tüm harfler Latin alfabesine göre sessiz statüsünde değerlendirilir. Son olarak Ö ve O harfleri bu alfabede yer alamamaktadır.

Arapça Dil Bilgisi

Arapçada tüm kelimeler o kelimelerin özünde sahip oldukları köklerden türetilirler. Dilbilimcilere göre Arapça kelimelerin temelde kaç harften oluştuğu meselesi tartışmalıdır. Kimilerine göre iki harfli kimilerine göre ise üç harflidir. Teorideki bu muhtelif tutum sözlük yazımlarında da kendini göstermiştir. Bu bağlamda kaynak Arapça sözlüklerinde sistematik açıdan büyük farklılıklarla karşılaşılmaktadır.

Arapça gramer yapısına göre bir kökten toplamda 10 vezin türetilebilir. Tüm vezinler ön ekler alarak ve harekelerle sesler verilerek oluşturulur. Yine her vezin farklı farklı anlamlar ifade edecek yapıya sahiptir. Arapçada isim, fiil ve harf olarak toplamda üç adet sözcük biçimi vardır. İsimlerin müzekker (eril) ve müennes (dişil) şeklinde iki çeşidi bulunmaktadır.

İsmin çeşitlerinin yanı sıra halleri de bulunmaktadır. Bu haller kelimenin sonuna eklenen harekelerle elde edilir. Arap dilinin gramer yapısını çok büyük ölçüde hareke sistemi belirlemektedir. Harekeler ise en temelde damme, fetha ve kesredir. Damme, Latin alfabesindeki “u” sesine denk gelir. Fetha, “e” sesine, kesre ise “i” sesine denk düşmektedir. Elbette bu değerler takribidir ve dilin özgün yapısında kullanım şekilleri bir nebze daha farklıdır. 

Arapçada zaman anlayışı geçmiş ve geniş zaman olarak ikiye ayrılır. Şimdiki zaman için geniş zaman formu kullanılır. Gelecek zaman içinse geniş zaman ifade eden çekimin başına (س ve سوف) edatları getirilerek oluşturulur. Her fiil geçmiş ve geniş zaman durumunda on dört tip kişi zamirine göre çekilebilir. Sıfat ve rakamlar cinsiyete göre çekilirken, insan olmayan çoğullar, dişi tekil olarak addedilir.

Sarf İlmi Nedir?

Sarfın sözlük anlamı “çevirmek, dönüştürmek ve döndürmek”tir. Lisânü’l-arab’da İbni Manzur, rüzgârın güneyden kuzeye, hafiften serte doğru değişmesi anlamında kullanmıştır. Istılah olarak ise “ameli” ve “nazari” şeklinde iki kısma ayrılır. Ameli Sarf, kelimeyi lafız veya anlamla ilgili bir gaye için muhtelif fiil ve isim kalıplarına dönüştürmektir. Bu eyleme tasrif de denir. Nazari Sarf ise, ira’b ve bina dışında kelime durumlarının kurallarını tetkik eden ilim dalıdır. 

Her dilin semantik yapısını inceleyen iki farklı bilim dalı bulunur. Bunlar morfoloji ve sentakstır. Morfoloji dilin kelime yapısını ele alırken sentaks gramer boyutuyla ilgilenir. Arapçada morfolojinin karşılığı Sarf İlmi, sentaksın karşılığı ise Nahiv İlmidir. Bu bağlamda Sarf İlminin, Arap dilindeki kelime ve türevleriyle ilgilendiği söylenebilir. Nitekim büyük dil üstadı Sibeveyh de Sarfı şu şekilde tarif eder; “bu, Arapların isim ve sıfatlardan, illetli veya illetsiz fiillerden, hakkında konuşulmamış ve fakat benzerine kıyas edilmemiş kalıplaştıra geldikleri kelimeler konusudur. İşte nahivciler buna tasrif ve fiil adını verirler.”

Sarf İlminin kurucusunun kim olduğuna dair net bir bilgi bulunmamaktadır. Kimilerine göre Muaz b. Müslim el-Herra kimlerine göre ise Hz. Alidir.

Nahiv İlmi Nedir?

Nahiv İlmi, Arapçanın temel dayanaklarından ikincisidir. Sarf, bu dilin anahtarı ise Nahiv o anahtarla açılması gereken kapısıdır. Sözlükler Nahiv için şöyle bir tanımlamada bulunur; “yönelmek, kastetmek, gitmek, takip etmek, benzemek, aynı olmak, yön, yol ve taraf.” Istılahi olarak çeşitli anlamlar atfedilmiştir. Bunlardan biraz daha kapsamlı olanını Cürcani’nin Kitabü’t-Tarifat’ta kullandığı tarifi tercih edelim; “nahiv, kendisiyle ira’b, bina ve bunların dışındaki Arapça terkiplerin hallerinin bilinmesine dayanan birtakım kural ve kanunları olan ilimdir.”

Kısaca Nahiv İlmi, Arapçada kelimelerin bir araya gelerek cümle oluşturmalarını, doğru mana kazanmalarını tetkik ve tanzim eden bir ilim dalıdır. Rivayetlere göre ise Nahiv ilminin ortaya çıkışı Hz. Ali’nin Ebu’l-Esved ed-Düeli’ye nahve dair çok temel kuralların yazılı olduğu bir kâğıt vermesi ve “bu yolda ilerle” demesiyle başlamıştır. Ebu’l-Esved’in de aynı nasihati talebelerine verdiği ve Nahiv İlminin bu şekilde geliştiği söylenmektedir. Fakat bu en yaygın olan rivayettir. Muhtelif görüşler de mevcuttur.

Arapçanın Coğrafi Dağılımı

Arapça, Orta Doğu, Arap Yarımadası ve Kuzey Afrika’da yoğun şekilde kullanılan dillerden biridir. Suudi Arabistan, Yemen, Birleşik Arap Emirlikleri, Suriye gibi ülkelerin resmi dilidir. Dünyada toplamda 22 ülke Arapçayı resmi dili kabul etmiştir. Nüfus olarak bakıldığında ise 310 milyon ile 420 arasında insanın ana dili olduğu düşünülmektedir. Ayrıca 1 milyarlık Müslüman nüfusun da ibadet dilidir. Bu yaygın kullanım sahası nedeniyle de Birleşmiş Milletler tarafından 1974’te resmi olarak tanınan altıncı dil olmuştur.

Arapçanın Diğer Diller ile İlişkisi Nedir?

Dinimiz İslam’ın indirildiği dil olması hasebiyle Arapçanın gelişim ve yayılımı ve İslam’ınkiyle neredeyse aynı olmuştur. Geniş bir coğrafyaya hükmeden İslam devletleri, Arapçanın da yaygınlaşmasına vesile olmuş, büyük kitleler tarafından kabul edilip, benimsenmesini sağlamışlardır.

Bir zamanlar Endülüs olarak bilinen günümüz İspanya’sında Arapçanın hala hatırı sayılır bir etkisi vardır. Uzmanlara göre İspanyolca’da aktif şekilde kullanılan 1600 Arapça kelime bulunmaktadır. -al ve -el eklerinin bulunduğu kelimeler ekseriyetle Arap dilinin etkisini barındırmaktadır. Örneğin; İngilizcedeki algebra, alchemy, alcove gibi kelimeler Arapçadan geçmiştir. Bu bağlamda İngilizcede de hatırı sayılır bir etkisi vardır.

Türklerin İslam’ı kabulünden sonra Arapça ve Türkçe arasında da ciddi bir kaynaşma gerçekleşmiştir. Bu nedenle Arapçanın diğer dillere etkisinde Türkçenin de yardımcı olduğu söylenebilir. Arapça-Türkçe açısından bakıldığında sadece kelime alışverişi değil, gramer aktarımı da gerçekleşmiştir. Mesela eski Osmanlıca kelimelerde, Arapçada kullanılan ve ikil formu ifade eden “tesniye”nin yer aldığı görülür

Arapça; Yunanca, İspanyolca, İngilizce, Farsça ve Türkçeyi etkilediği gibi Aramice, İbranice, Partça, Koini Grekçesi gibi kimi Sami ve İrani dillerden de etkilenmiştir. Diğer taraftan alfabesindeki 22 harfin Nebati alfabesinden geliyor olması da bunun bir göstergesidir.

Bu makaleyi okuyanlar için tavsiye yazı: “Nasıl Arapça Öğrenebilirim?

Kaynaklar

1- Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Arap Dili ve Edebiyatı Maddesi.
2- Wikipedia, Arapça Maddesi.
3- Wikipedia, Birleşmiş Milletler Maddesi.
4- Arap Dili, Dr. Mustafa Aydın, Eğitim Fakültesi Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 1, 2018.
5- Arap Dili ve Edebiyatı Kaynaklarında Hz. Peygamber’in Dil ve Edebiyattaki Yerine Bir Bakış, M. Akif Özdoğan, Dilbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, Sayı: 4, 2005.
6- Kuran Dili Arapçanın Yapısı ve Özellikleri, Emanullah Polat, İnternational Periodical For The Languages, Sayı: 9, 2014.
7- Türkçe Okuma Yazma Öğrenmek Açısından Arap ve Latin Alfabelerinin Karşılaştırılması, Şinasi Acar, Osmanlı Bilim Araştırmaları, Sayı:2, 2014.
8- Alfabe.gen.tr., Arap Alfabesi Maddesi.
9- Wikipedia, Arap Alfabesi.
10- yenimakale.com, Arap Alfabesi Maddesi.
11- hürriyet.com, Arap Alfabesi Nedir, Kaç Harf ve Özellikleri Nelerdir? Makalesi.
12- Wikipedia, Hareke Sitemi Maddesi.
13- Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Kûfî Maddesi.
14- Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Nesih.
15- türkçebilgi.com, Sami Dil Ailesi Makalesi.
16- Arapça Alfabetik Sözlüklerin Tanıtımı, Ali Cüneyt Eren, Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, Sayı: 1, 2009.
17- Arapça Dil Yapısı Açısından Üretici Dönüşümsel Dilbilgisi, Yaşar Daşkıran, EKEV Akademik Dergisi, Yıl: 22, Sayı: 74, 2018.
18- arapçaokulu.com, Arapçada Harekeler Makalesi.
19- Halef el-Ahmer’in Arapça Dilbilgisi Öğretim Metodu, Orhan Oğuz, Cilt: 7, Sayı: 16, 2019.
20- Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Sarf İlmi Maddesi.
21- Wikipedia, Morfoloji ve Sözdizim Maddeleri.
22- Arapçanın Ölçüsü: Sarf İlmi, Muhammet Yazıcı, İlim Dergisi, Sayı:10, 2014.
23- fasiharapca.com, Sarf Nedir, Tanımı? Makalesi.
24- Arap Dili Tarihi ve Arap Dili Gramerinin (Nahiv-Sarf) Ortaya Çıkış Süreci, Mehmet Nuri Ayyıldız, Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı:13, 2019.
25- Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Nahiv İlmi Maddesi.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

eMedrese bir İlmiye Vakfı projesidir.