Yuhanna Ed-Dımaşki’nin “Bir Hristiyan İle Bir Müslüman Arasında Diyalog” Risalesi’nin Değerlendirilmesi
- Arapçaya Dair Her Şey - 11 Ocak 2022
- İlahi Dinlere Göre Başörtüsü Meselesinin Değerlendirilmesi - 10 Ocak 2022
- Arapça Sözlük Kullanım Teknikleri - 8 Aralık 2021
İslam fetihleri neticesinde Sâsânî (224-651) ve Bizans’ın (330-1453) elinde bulunan topraklar Müslümanların yönetimine geçmiştir. Bizans’ın kontrolünde olan Suriye bölgesinin el değiştirmesi sonucu bölgede yaşayan pek çok Hristiyan, İslam dinini benimsemiş ve bu durum Hıristiyan din adamlarını tedirgin etmiştir. Hem bu din değiştirmelerin önünü kesmek hem de İslam’a karşı Hıristiyanlığı savunmak maksadıyla bazı iddialar öne sürülmüş ve polemikler yapılmıştır. Bu konuda öncü olan Hıristiyan teologların başın da şüphesiz Yuhanna ed-Dımeşkî gelmektedir.
Sekizinci yüzyılda Şam’da yaşayan Yuhanna ed-Dımeşkî (675-749) tıpkı babası ve dedesi gibi, Emevî (661-750) iktidarında mali bürokraside görev almış, daha sonra siyasi ve dinî sebeplerden ötürü işinden ayrılıp Mar Saba Manastırı’na yerleşmiş ve kendini ilmî çalışmalara adamıştır. Burada çoğunluğu Hıristiyan teolojisi ile ilgili olan pek çok eser kaleme almıştır.
“Bir Hristiyan ile Bir Müslüman Arasında Diyalog” İsimli Risalesinin Değerlendirilmesi

Yuhanna ed-Dımaşki’nin diyalog şeklinde yazmış olduğu “Müslüman Hıristiyan tartışması” isimli risalesi “Joannis Damesceni, Disceptatio Christiani” adıyla neşredilmiştir. İslam’a karşı bir reddiye mahiyetinde yazılmış olan bu eserin Dımaşki’ye ait olmadığı, onun öğrencisi Theodor Ebu Kurra (ö.812) tarafından Dımeşki’ye nispet edildiği de ileri sürülmektedir. Ancak metnin şimdiki hali onun kaleminden çıkmasa bile muhtevası onun düşüncesinin bir ürünüdür bu konu da hiçbir şüphe yoktur. Eserin muhtevasına bakıldığında erken dönem teolojik tartışmaların ana konularıyla ilgili olduğu görülmektedir. Hıristiyanlara göre doğunun son Kilise Babası kabul edilen Dımaşki ve onun İslam’a yönelik kaleme aldığı eserler kendisinden sonra orta çağ boyunca Hıristiyan dünyasının İslam’a dair oluşturacağı polemiğin temelini teşkil etmektedir
Dımaşki’nin mezkûr eserinin muhtevasından hareketle bazı araştırmacılar, İslam kelamının ondan etkilendiğini ileri sürmüşlerdir. Ancak bu iddia abartılı bir yaklaşım olarak değerlendirilmiştir.
Mezkûr makalede Dımaşki’nin; Tanrı’nın mutlak gücü, hayır ve şer’in kaynağı, İnsanın gücüne, Allah’ın adaleti, Yaradılış, oluş ve insanın günahı, Tanrı’nın insanın sonunu-kaderini- bilmesi, Tanrının iradesi ve insanın itaati gibi konulara ve İsa-Mesih, İslam’ın son nebevi vahiy olması konularına değinilmiştir. Dımaşki her iki inanç için ortak olan bu konuları ele almış ilk kişidir. Konular işlenirken zihinde gerçekleşen diyaloglar Dımaşki tarafından ziyadesiyle taraflı olarak değerlendirilmiştir.
Makale üç ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde Dımaşki’nin hayatı ve ilgili eseri hakkında bilgi verilmiştir. İkinci bölümde İslam, Müslümanlar ve Hz. Muhammed’e yönelik düşünce ve iddialarına değinilmiştir. Üçüncü bölümde ise Dımaşki’nin Kur’an-ı Kerim ve İslam inanç esaslarına ilişkin bilgisi ele alınmıştır.
Hayatı ile ilgili kısımlar her iki makalede de ortak olduğu için iki makale başlığı altında ayrı ayrı değerlendirilmek yerine giriş kısmında ele alınmıştır.
Mezkûr makalenin ikinci bölümünde Dımaşki’nin Arap coğrafyasında İslam öncesi, İslam ve Müslümanlar ile Hz. Peygamber hakkındaki görüşleri aktarılmıştır.
Onun ifadelerinde, Müslüman Arapların kökenine yönelik üç kavram söz konusudur. Bunlar “İsmaîlîler, Hâcerîler ve Sarasinler” ifadeleridir. Onun Müslümanlar veya Araplar yerine bu isimleri kullanmasının sebeplerinden birisi, İslam’ı, Yahudi-Hıristiyan geleneğiyle bağlantılı olarak düşünmesi olabileceği dile getirilmiştir. Araplar için Hâcerîler isminin kullanılması dönemin bakışını yansıtmaktadır. Sasaniler kelimesinin neden kullanıldığı hakkında ortak bir kanaat bulunmamaktadır. “Ona göre Sarasin kelimesi Eski Ahit’te ifade edilen ve Hacer’e atfedilen bir sözden dolayı kullanılmıştır.”
Onun İslam hakkındaki görüşlerinin ilk kaynağı Kur’an’ı Kerim’dir. Diğer kaynağı ise Müslümanlar arasındaki pratiklerdir. Bu makalede de gözlemlenen Yuhanna ed-Dımaşki’nin Hıristiyanlar taraftarlığı ile aşırı yorumları bulunduğudur.
Yuhanna, Hz. Muhammed’in hadislerine atıfta bulunmamaktadır. Çünkü o bakış açısında Kur’an Hadis ayrımı yapılmamaktadır. İslam’a dair verdiği tüm bilgileri Hz. Muhammed’in sözü olarak vermektedir. O eserinin hiçbir yerinde “İslam” ismine yer vermemiştir. Bunun yerine “İsmaîlîlerin hurafesi” ve “sapkınlık” demeyi tercih etmektedir İslam’ın kaynağına ilişkin olarak temelde iki fikri ileri sürmektedir. Bunlardan biri Kuran’ın kaynağının Eski ve Yeni Ahit olduğu düşüncesidir. Müslümanlara yönelik bir diğer ithamı onların putperest olduklarıdır.
Yuhanna eserinde Hz. Muhammed’in ismini zikretmekle beraber Muhammed yerine “Mamed” ifadesini tercih etmektedir. Onun Muhammed yerine Mamed ifadesini kullanması muhtemelen Grekçe telaffuz ile ilgili olduğu düşünülmektedir. Hz. Muhammed’in sahtekâr, yalancı, hileci ve şehvetine düşkün biri olduğu gibi iddialar ön plana çıkmaktadır.
Ona göre Hz. Muhammed Eski ve Yeni Ahit’ten elde ettiği bilgileri ve Aryüsçü bir rahipten edindiği bilgileri kendisine nispet ederek insanları aldatmıştır. Muhtemelen o, Hz. Muhammed’i Kitab-ı Mukaddes’te geleceği haber verilen yalancı peygamberler ile özdeşleştirmiştir.
Bu makaleyi okuyanlar için tavsiye yazılar:
Hristiyan Arap Yuhanna ed-Dımeşki’nin İslam Eleştirisi
Yuhanna ed-Dımeşki’nin Eserlerinde İslam ve Müslümanlar
Yuhanna ed-Dımeşki’nin “Bir Hristiyan ile Bir Müslüman Arasında Diyalog” İsimli Risalesinin Değerlendirilmesi
Referanslar
[1] https://islamansiklopedisi.org.tr/sasaniler
[2] https://islamansiklopedisi.org.tr/bizans
[3] https://islamansiklopedisi.org.tr/hiristiyanlik
[4] https://islamansiklopedisi.org.tr/yuhanna-ed-dimaski
[5] https://islamansiklopedisi.org.tr/emeviler
[6] https://islamansiklopedisi.org.tr/theodore-ebu-kurre
[7] https://islamansiklopedisi.org.tr/eski-ahid
[8] https://islamansiklopedisi.org.tr/yeni-ahid