Kur’ân niçin Arap diliyle indirildi?

Kur’ân niçin Arap diliyle indirildi?
Kur’ân’ın Arapça indirilmesi O’nun evrenselliğine engel bir durum mudur?
En başta şunu iyi bilmek gerekir: İlahi irade, insanlığa yönelttiği son hitabında, Arap diliyle hitap etmeyi murâd etmiş, ‘insanlık’ için ortaya koyduğu evrensel mesajlarını, Arap dili vasıtasıyla sunmuştur. Allah’ın Kur’ân’da çokça zikredilen Hakîm ismi, onun yarattığı ve tercih ettiği her meselede çok önemli hikmetleri ve hedefleri bulunduğunu, abes ve tesadüfi hiçbir şey yaratmadığını ifade eder.
Allâh’ın hiçbir şeyi abes ve boş yere yaratmaması, Kur’ân’ın Arapça olarak Arap Yarımadası’nda indirilmesi konusunda da geçerlidir. İşte bundan dolayı O’nun insanlık için indirdiği en son kitapta niçin Arap dilini ve Arap Yarımadası’nı seçtiğini anlamaya çalışmak gerekir.
Kur’ân’ın indirildiği dönemde Arap dilinin özellikleri, ilahi hitabın maksatlarını en güzel şekilde ifade edebilme kabiliyet ve istidadına ulaşmıştır.
Kur’ân mesajlarının, Arap dili vasıtasıyla bildirilmesi ve indirildiği bölgenin Arap Yarımadası olması onun bölgesel bir hitap olduğunu göstermez. Çünkü dil, evrensel manaların taşındığı bir araçtır. Bu manalar hangi dil ile ifade edilirse edilsin onların bütün insanlığa hitap etme özelliği ortadan kalkmaz. Bununla beraber, Kur’ân’ın lafzı olan Arapça ile bu lafızların ifade ettiği evrensel manalar birbirinden hiçbir şekilde ayrılmayacak şekilde bir bütünlük arz eder.
Kur’ân’ın Arapça lafızlarıyla, ifade ettiği evrensel manaların birbiriyle olan bu güçlü ilişkisine Kur’ân’da şu şekilde işaret edilir:
وَلَقَدْ ضَرَبْنَا لِلنَّاسِ ف۪ي هٰذَا الْقُرْاٰنِ مِنْ كُلِّ مَثَلٍ لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَۚ
قُرْاٰناً عَرَبِياًّ غَيْرَ ذ۪ي عِوَجٍ لَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ
“Şüphesiz ki Biz, insanlar düşünüp ibret alsınlar diye bu Kur’ân’da, her türlüsünden temsiller getirdik. Hiçbir eğrilik, çelişki bulunmayan, dosdoğru Arapça bir Kur’ân olarak indirdik, böylelikle insanlar her türlü kötü davranıştan uzak dursunlar diye.”
Bu ayetler, Kur’ân’da verilen her türlü mesajın ve temsilin, hiçbir şekilde çelişki bulunmayan doğru ve sağlam bir Arapça ile verildiğini anlatır. Ayrıca şu gerçeği çok açık bir şekilde ortaya koyar:
Kur’ân’ın Arap diliyle indirilmiş olması, onun sadece Araplara hitap ettiğini göstermez. Aksine hangi dili konuşursa konuşsun bütün dünya insanlarının, her türlü kötü davranıştan uzak kalmaları ve güzel davranışlara alışmaları için açık ve doğru bir Arapçayla hitap edildiğini bildirir. Gerçekten de Kur’ân’da, ilâhî hitâbın mesajlarını ulaştırmak için kullanılan Arap dili, bütün tarih boyunca çok açık ve sağlam bir şekilde insanlara evrensel mesajın ulaşmasına aracılık etmiştir. Ayrıca Kur’ân’da, Arap dilinin taşıdığı en güzel ifade tarzları ve yüce beyan üslupları kullanılmıştır.3
Arapça bilmeyen insanlar, kendi dilleriyle konuşan örnek şahsiyetlerin meal ve tefsir çalışmaları sayesinde bu ifade tarzlarını, beyan üsluplarını ve Kur’ân’da kendilerine yöneltilen mesajları anlamaya çalışırlar. Kur’ân’daki ilâhî hitabın ve Hz. Peygamber’in (s.a.s) kullandığı dil Arapça olduğu için, Arap dili, belli bir milletin dili olmasının ötesinde bütün bir İslâm ümmetinin kullandığı evrensel bir dil haline gelmiştir. Arap dilinin bu yönünün en büyük delili, ezan, namaz, Kur’ân tilaveti gibi birçok ibadet şekillerinin, değişik milletlere mensup Müslümanlar tarafından bizzat orijinal Arapça asıllarıyla okunup, yerine getirilmesidir.
Müslümanlar, hangi milletten olursa olsunlar namaz ve ezanda okunan kelimeleri asli olan arapça şekliyle okurlar. Meallerini öğrenerek anlamlarını bilmeleri tavsiye edilmesi de gerekir. Bununla beraber namaz, ezan ve Kur’ân tilaveti gibi bütün ibadetlerin orijinal arapça lafızlarıyla ile eda edilmesi gerekir.
DR. DURMUŞ ALİ KARAMANLI
Bu yazı İlim dergisi Eylül-Ekim-Kasım 2013 6. sayısından alınmıştır.
Bu makaleyi okuyanlar için tavsiye yazı: “Peygamber Efendimizin Büyük Mucizesi Olarak Kur’an-ı Kerim ve İcaz Yönleri“
- Taberi Tefsiri - 6 Ocak 2022
- et-Telhısü’l-Miftah - 4 Ocak 2022
- el-İhtiyar li-Ta’lili’l-Muhtar - 3 Ocak 2022