e-Medrese

Büyük Hippias’tan Hipparkhos’a İki Kitap Beş Diyalog

09.09.2020

BÜYÜK HİPPİAS

Büyük Hippias diyalogu tıpkı Küçük Hippias diyalogu gibi sokratik diyaloglardandır. Yani Platon’un gençlik dönemine ait bir eserdir. Sokratik diyalogların genel özelliği ise ahlaki problemler ve erdemler üzerinde yoğunlaşmasıdır. Büyük Hippias diyalogu “güzel” ve “güzelin ne olduğu” üzerine kaleme alınmış bir eserdir.

Hippias dönemin önemli ve saygın sofistlerinden birisidir. Elis’lidir. Hemen bütün sofistler gibi hitabet yeteneği ve ikna sanatının yanı sıra geniş bilgisiyle ün kazanmıştır. Yaptığı konuşmalar ve verdiği dersler sayesinde büyük bir servet elde etmiştir. Yunan dünyasının hemen hepsini dolaşmış ve zamanın bütün bilgilerine vakıf biri olarak bilinmektedir.[1]

Diyalogun başında Lakedaimonia’da önemli işler peşinde koşturup uzun zamandır Atina’ya uğramayan Hippias ile Sokrates karşılaşır. Hippias’ın son zamanlarda yaptığı işler ve eğitim faaliyetleri hakkında konuşurlar. Hippias ona çok ün kazandıran bir konuşmasının konusundan bahseder. İçerisinde güzel işlerin de konu edildiği bu konuşmayı yakın zamanda Pheidostratos’un okulunda da yapacağını ve Sokrates’i yanında bu işlerden anlayan birileri ile beraber beklediğini söyler.

Sokrates, Hippias’ın davetini geri çevirmeyeceğini fakat bundan önce kendisine güzelliğin ne olduğunu öğretmesini ister. Çünkü bir gün bir yerde güzellik ile ilgili konuşurken meclisten birkaç kişi Sokrat’a güzelliğin tam olarak ne olduğunu sormuşlardır. Sokrat da bu soruya tam olarak bir cevap verememiştir. Bu sebeple büyük bir alçak gönüllülük göstererek Hippias’a şöyle der; sizin gibi bilge insanlarla karşılaştığım zaman ellerimi açıp sizden bilgi almam, iyice öğrenmem ve bundan sonra başka insanlarla tartışmam gerekiyordu. İşte bu nedenle tam da zamanında geldin. Şimdi bana güzelin ne olduğunu açık bir şekilde anlatmalısın ki bu sayede tekrar zor durumda kalmamın önüne geçmiş olasın.[2]

Hippias Sokrates’in isteğini kabul eder. Ve şöyle der; sana güzelin ne olduğunu açıklayacağım ve düşüncem asla çürütülmeyecek kadar güçlü olacak Sokrates! Şöyle yanıt verebilirim; genç bir kız güzeldir.[3]

Böylelikle Hippias güzellik hakkındaki ilk tanımını yapmış olur. Fakat bir şeyin ne olduğunu ortaya koyan nesne tanımıyla, örnek göstererek yapılan tanımı veya tanımın bizatihi kendisiyle tanımlanacak şeye ilişkin olarak örnek vermeyi birbirine karıştırır.[4] Hâlbuki Sokrates’in istediği, aradığı daha soyut, evrensel, genel geçer bir tanımdır.

Bu tanımı Sokrates kolay bir şekilde çürütür. Bu esnada kendisine güzel nedir sorusunu soran kişinin yerine konuşmaktadır Hippias ile. Tanımının çürütüldüğünü gören Hippias, tekrar asla çürütülmeyecek bir tanım yapar ve şöyle der; bana göre güzel; asla hiçbir yerde hiçbir kimseye çirkin görülmeyecek şeydir.[5]

Fakat Sokrates bu komik tanımı da çürütür. Diyalogun sonlarına doğru Sokrates de kendine göre iki tanım yapar. (S. 48,50) Fakat bunlar da tatmin edici değildir. Diyalog bir sonuca varılmadan sonlanır. Güzelliğin tanımı yapılmamış, ne olduğu ortaya çıkmamıştır. Fakat yine de Sokrates bir şey öğrenmiştir; Hippias! İkinizle olan konuşmalarımdan bir sonuca vardım. Evet, artık güzelin zor olduğuna dair sözün ne anlama geldiğini biliyorum sanırım.[6]

THEAGES

Theages kitabın diğer diyalogunun adı. Diyalog bu adı Demedokos’un bilge olmak isteyen oğlundan alıyor. Bir gün Demedokos oğluyla beraber Sokrates’in yanına gider. Ve oğlunun ondan kötü bir şey istemediğini fakat yine de endişelendiğini söyler. Bu giriş kısmından sonra Sokrates Theages ile konuşmaya başlar. Gencin bilgelikten kastının ne olduğunu anlamaya çalışır. Tam netleşmese de genç bilge bir yönetici olmak istemektedir. Ve bu genci önce bir bilge olarak yetiştirecek bir bilgeye ihtiyaç vardır. Theages Sokrates’ten kendisinin hocası olmasını ister. Bu makul fikre Demedokos da katılır. Fakat Sokrates şaşkındır. O şöyle der; benim bu tür önemli konular hakkında hiçbir fikrim yok ama olmasını isterim tabi. Hem de bilirsin ki benim tek bildiğim şey; aşkla ilgilidir. Bunu hep söylemişimdir. Evet, bu konuda dünyadaki herkesten daha bilge olduğumu söyleyebilirim.[7]

Sokrates’in bu ve bundan sonraki söylevleri baba ve oğlu ikna edemez. Theages adlı genç Sokrates’in öğrencisi olur.

HİPPARKHOS-KLEİTOPHON-RAKİPLER

Üç kısa diyalog iki kapak arasında toplanmış. Bu diyalogların bir araya gelmelerinin tek sebebi çok kısa olmaları değil. Bunun yanı sıra Platon’a ait olup olmadıklarının şüpheli olması. Son dönemlerde geliştirilen bazı metin okuma yöntemleri ve araştırmaların ışığında bu metinlerin Platon’a ait olmadıkları nerdeyse netlik kazandı. Platon’dan sonra belki öğrencilerinin kaleme almış olabilecekleri tahmin ediliyor.

Hipparkos; kazanç-kayıp üzerine tartışan Sokrates ve öğrencisinin konuşmalarından oluşur.

Kleitophon; eser bu addaki bir Atina vatandaşının Sokrat eleştirisini konu alır. Mevcut diyalogların en kısasıdır. Sokrates’in bu eleştirilere cevap verip vermediği bilinmemektedir.

Rakipler; Platon’un yazım tarzına en uzak diyalogdur. Bilindik diyaloglardan çok farklıdır. Konusu filozofun görevi ve felsefedir. Sokrates bu konuda bilge olduğunu iddia eden birisi ile tartışır.

Bu makaleyi okuyanlar için tavsiye yazı:
Din Nedir?
Devlet Adamı
Augustinus ve İtiraflar’ı

KAYNAKÇA


[1] Küçük Hippias, Say Yayınları, Çev. Furkan Akderin, S.21
[2]  Sayfa 34
[3] Sayfa 35
[4] Lakhes, Say Yayıları, Furkan Akderin, S.24
[5] Sayfa 41
[6] Sayfa 64
[7] Sayfa 78

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.