e-Medrese

Ehli Sünnet Mezhebi

02.08.2021

Ehli Sünnet Mezhebi

Ehli Sünnet Mezhebi

Ehli Sünnet ve’l-Cemaat terkibi üzerinden uzun dönem bir tartışma sürmüştür. Şöyle ki öncelikle bu kavramın neyi ifade ettiği ve kavramın kapsamına giren kişiler ve kavramlar noktasında uzlaşı sağlanamamıştır. Kimileri Eşari ve Maturidi mezheplerinin ortaya çıkmasından önce bu kavramın Ashabu’l-Hadis olarak bilinen fırkaya ait olduğunu iddia etmektedir. Kimileri ise hem Ashabu’l-Hadis’in hem de Ehli Rey taraftarlarının Ehli Sünnet olarak bilindiğini söylemektedir. Bu ihtilaflara bir örnek olarak; Bağdadi (ö.429-1037-38) Ehli Sünnet içindeki grupları sekiz olarak sayarken, İsferayini’nin (ö.418-1027) iki grup olarak saymasını zikredebiliriz. Diğer taraftan İbni Hazm (ö.456-1064) ikisine de karşı çıkarak Ehli Sünnet’in toplamda beş fırkadan oluştuğunu iddia etmiştir. Fakat bu gruplandırma ve anlamlandırma faaliyetlerinin temelinde de düşünürlerin 73 Fırka hadisine yaklaşım tarzlarının önemli olduğunu belirtmemiz gerek.

Ehli Sünnet ve’l-Cemaat kavramının tam olarak netleşmesi sonraki dönemlerde gerçekleşmiştir. Eşari ve Maturidi mezheplerinin teşekkülü ile artık bu terkipten kastın zikredilen iki kelami mezhep olduğu netlik kazanmıştır.

Ehli Sünnet ve’l-Cemaat Kavramı

Ehli Sünnet ve’l-Cemaat terkibi içerisinde farklı anlamlara sahip üç kelime bulundurur:

Ehl: Arapça’da nispet ifade eden kelimelerden biridir. Bir şeye bir yere ilintili olmayı ifade eder. Ehli İlim, Ehli Tarik gibi terkipler kelimenin kullanımına örnektir.

Sünnet: Sözlüklerde “yol, gidiş, tarz, üslup, adet” gibi anlamlar verilir. Bir terim olarak ise temel anlamda Efendimizin tuttuğu yolu ifade eder. Sünnet denin akla aslında Sünnetü’n-Nebi yani peygamberin yolu gelir. Sünnetullah da bu kelimenin kullanımlarından biridir.

Cemaat: Sözlüklerde, “toplanmak, toplanmış şey, bir araya gelmiş bütün” gibi anlamları vardır. Terim olarak ise Müslümanların oluşturduğu topluluğu ifade etmektedir. Hadislerde de bu manada geçmektedir. Efendimiz “cemaatten ayrılanın helak olacağını” söylediği hadisi şerifinde aslında Müslüman topluluğundan ayrılan yani haktan sapan kimseleri ifade etmiştir.

Bu kelimelerin birleşimi ile Ehli Sünnet ve’l-Cemaat terkibi; “Efendimizin ve onun ashabının yolundan giden, hakikate tabi olmuş, Müslümanlardan ayrılmamış kimseleri tanımlar.”

Ehl-i Sünnetin Başlıca Görüşleri

Ehl-i Sünnet’in temel görüşlerinin neler olduğu noktasında da bir ihtilaf söz konusudur. Eşari Makalatü’l-İslamiyyin adlı eserinde bunların 32 adet olduğunu söyler. Abdülkahir Bağdadi ise 15 maddede sıralar. Buna mukabil İsferayini Ehli Rey ile Ehli Hadis arasında ittifak bulunduğunu söyleyerek maddeleri 47’ye çıkarır.

Çok temel olarak bu prensipleri on maddede özetleyebiliriz:

1- Kâinat inkâr edilmez bir gerçekliğe sahiptir. Vehim yahut bir tahayyülden ibaret değildir. Kendine has bir varlığı vardır. İnsan tarafından tanınmaya da müsaittir.

2- Her ne kadar kâinatın kendine has bir varlığı olsa da bu varlık her şeyin yaratıcı olan Allah tarafından verilmiştir. Diğer her şey gibi o da muhdestir.

3- Kadiri mutlak olan Allah’ın zatından ayrılmayan ezeli sıfatları mevcuttur.

4- Dünya hayatından görülmesi mümkün olmasa da Allah Teala ahirette müminler tarafından görülebilecektir.

5- Kader haktır. Fakat bu kader kulun iradesini örseleyen ve yok sayan bir mahiyete sahip değildir.

6- Mucizeler sadece peygamberlerin gösterebileceği insan muhayyilesini zorlayan olaylardır. Dolayısıyla mucize haktır. Veliler için de keramet haktır.

7- Allah’ın kelamı olan Kur’an-ı Kerim, kadimdir. Yaratılmış değildir. Ayrıca ses ve harflerden oluşmamaktadır.

8- Cennet, cehennem, sırat, hesap, mizan, şefaat ve ahirete müteallık her şey hakikattir. Cennet ve cehennemde olacak tüm insanlar ölümsüzdürler.

9- Peygamber Efendimizden sonra en faziletli olan kişi müminlerin ilk halifesi Hz. Ebu Bekir’dir. Sonra Hz. Ömer, Osman ve Ali’dir. Efendimizin tüm ashabı fazilet sahibidir.

10- Müslüman olduğunu söyleyen kimse işlediği günahlardan ötürü kafir sayılmaz. Küfrüne hüküm verilemez. Ve mümin kimseyi küfür ile suçlayanın, küfründen korkulması gerekir.

Ehli Sünnetin İmamları

Günümüzde Ehli Sünnet denince akla dört mezhep ile Eşari ve Maturidi mezhepleri akla gelmektedir. Dolayısıyla bu mezheplerin öncüleri, takipçileri ve mezheplerin usullerine tabi olan tüm alimler, Ehli Sünnetin imamları olarak görülür. Kendilerine ihtiram, sözlerine itibar edilir. Bunlara örnek olarak; Ebu Hanife (ö.150/767), İmam Şafii (ö.204/820), İmam Malik (ö.179/795), Ahmed bin Hanbel (ö.241/855), İmam Eşari (ö.324/935-36), İmam Maturidi (ö.333/944), Fahreddin Razi (ö.606/1210), Suyuti (ö.911/1505), İbni Hacer (ö.852/1449) gibi isimler zikredilebilir.

Bu makaleyi okuyanlar için yazı tavsiyesi: “Mürcie Mezhebi

Kaynaklar

TDV İslam Ansiklopedisi, Ehli Sünnet Maddesi.
Wikipedia, Ehli Sünnet Maddesi.
Kelam İlmi, Bekir Topaloğlu, Damla Yayınevi, İstanbul, 2000.
Ana Hatlarıyla İslam Mezhepleri Tarihi, Mustafa Öz, Ensar Yayınları, İstanbul, 2014.
Eşarilik-Maturidilik İlişkisi, Mehmet Kalaycı, Ankara Okulu Yayınları, Ankara, 2017.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

eMedrese bir İlmiye Vakfı projesidir.